Söke Sosyal Rehabilitasyon Merkezi
Söke’de servis imkanı olan Söke sosyal rehabilitasyon merkezi olarak isimlendirilmektedir. Söke’de çocuk rehabilitasyon veya öğrenci rehabilitasyon hizmeti için bizlere danışabilirsiniz.Bu merkezimizde istismara maruz kalmış,haksızlığa uğramış, toplumdan dışlanmış kişilerin tedavisine yoğunlaşılır.
Bu kişiler sokaklarda risk grubu altında kalır. Toplumdan dışlandıkları için hayata tutunacak bir şeyleri kalmaz. Bunun yanında intihara sürüklenebilirler. Öncelikle bu kişilerin yaşama sevinci yeniden oluşturulmalıdır. Rehabilitasyon merkezi bu noktada hem hastaya hem de ailesine büyük yardımlarda bulunur.
Söke Sosyal Rehabilitasyon merkezi hakkında toplum artık eskisine nazaran daha bilinçlidir. Ancak yine de bu merkezler hakkında bilgi sahibi olmayanlar bulunur. Herkesin artık rehabilitasyon merkezlerini bilmesi gerekir. Çünkü hayatta başa ne zaman ne geleceği bilinmez. Her zaman bir ışık vardır ve bir umut vardır.
Bu yüzden yaşamak için mücadele edilmesi gerekir. Rehabilitasyon merkezleri de bu ışıkta umudu kırılmış genç ve yaşlıların her zaman yanında bulunmaktadır. Burada hastaların psikolojik durumları çok değerlidir ve bu anlamda çeşitli çalışmalar yapılmaktadır.
Söke Sosyal Rehabilitasyon Merkezi içinde sadece öğrenciler bulunmaz. Bunun yanında hastanın yakınları ailesi, kardeşi ve arkadaşları da bulunabilir. Ona destek olmak isteyen yakınları da sunumları ve seminerleri takip etmelidir. Bu sayede hasta çok daha yakın bir sürede eski becerilerini kazanmaya başlar. Tamamen her beceriyi geri kazanamayanlar da olabilir. Onlar da toplum içinde yaşayabilecek, kendi ihtiyaçlarını görebilecek konuma gelir. Söke Sosyal Rehabilitasyon Merkezi amacı; toplumda kimsenin yardımı olmadan hayatını sürdürebilir.

Sosyal Rehabilitasyon Nedir?
Rehabilitasyon farklı alt dallara ayrılır ve sosyal rehabilitasyon nedir sorusu bu noktada sıkça sorulur. Sosyal rehabilitasyon esasen kişinin psikolojik durumu ile ilgilidir. Bu kişiler cinsel, duygusal veya herhangi bir fiziksel darbe almış olabilir. Bu darbeler bir suçtur ve yapan kişiler belli şekillerde cezalandırılır.
Ancak geride kalan hastanın psikolojisinde derin yaralar oluşur. İşte bu noktada sosyal rehabilitasyon merkezleri devreye girer. Bu hastalarla yakından ilgilenerek önce yaşama nasıl tutulacakları öğretilir. Hastanın sevdiği, sevmediği durumlar öğrenilir. Tüm bu süreçten aile de haberdardır. Bu birlik en kısa sürede güzel sonuçlar doğuracaktır.
Psikososyal Rehabilitasyon Nedir?
Psikiyatrik hastalık teşhisi konulan hastalar psikososyal rehabilitasyon nedir sorusuyla yakından ilgilenmelidir. Bu hastalık daha çok hastanın psikolojisiyle ilgilidir. Bu durum yaşanmışlıklar sonucu gerçekleşmektedir. Rehabilitasyon sürecinde hasta topluma yeniden kazandırılmaya çalışılır. Bu noktada hasta ve ailesiyle yakın ilişkiler kurulur.
Söke Sosyal Rehabilitasyon Merkezi içersinde uzman eğitmenler hastayı evinde ziyaret eder. Bunun yanında uzman eğitmenler çeşitli sunum ve seminerler düzenleyerek ailenin daha da bilinçlenmesini sağlar. Bu süreçte iyi bir destekçiye sahip olmak kısa sürede etkili sonuçlar almanızı sağlayacaktır. Sizler de kısa süre içinde tedavilerden olumlu yanıtlar almak istiyorsanız rehabilitasyon merkezimizle iletişime geçebilirsiniz.
Söke Psikososyal Rehabilitasyon
Söke’de yaşayan psikiyatrik hastalar için Söke Sosyal Rehabilitasyon Merkezi merkezimiz etkili hizmetler sunmaktadır. Bu konuda endişe etmeden aileler merkezimizle iletişime geçerek, detayları öğrenebilir. Günümüzde bu şekilde hasta sayısı her geçen gün arttığından erken teşhis son derece önemlidir. Ailelerin bilinçlenmesi ve çocuklarını sık sık kontrol etmesi gerekmektedir.
Bazı aileler çocuklarının hasta olduğunu kabullenemeyebilir. Rehabilitasyon merkezleri ailenin de süreci kabullenmesi için çalışmalar yapacaktır. Sonradan edinilen hastalıklar da ailenin sürece katılması çok daha zordur. Ancak bilinçli ve araştırmacı aileler durumu daha kısa sürede atlatabilir. Bu noktada sürekli araştıran ve öğrenen bir toplum olmamız gerekir.
Rehabilitasyon merkezlerinin amacı engelli ve yetersizlikleri olan kişileri topluma kazandırmaktır. Bu noktada çocuğunuzla veya yakınınızla ilgili problemler için bizlere ulaşabilirsiniz.
Fizik tedavi, bir kişinin günlük yaşamlarında hareket etme, fonksiyonel aktiviteler gerçekleştirme, yeteneklerini sınırlayan hastalıkları veya yaralanmaları ele alır. Fizik tedavide, bir tanıya varmak ve bir yönetim planı oluşturmak için bireyin tıbbi geçmişi ve fizik muayenesini kullanır. Gerektiğinde, X ışınları, bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans görüntüleme bulguları gibi laboratuvar ve görüntüleme çalışmalarının sonuçlarını dahil eder.
Fizik tedavinin geçmişi Hipokrat zamanına kadar gitmektedir. Hastalar o zamanlarda da masaj, manuel terapi yöntemleri ya da hidroterapiyle, yani suyun tedavi edici özellikleri kullanılarak tedavi edilmeye çalışılıyordu.
Profesyonel manada ilk fizik tedavi çalışmaları 17. yüzyılın başında Avrupa’da gerçekleşmiştir. İsveç’te 1813 yılında kurulan Royal Central Institute of Gymnastics, fizyoterapinin de yapıldığı bilinen ilk kurumdur. Bu merkezde masaj ve egzersiz yapılmıştır. İsveç, fizyoterapistlerine resmi sicillerini 1887’de İsveç Sağlık ve Sosyal Yardımlaşma Ulusal Heyeti aracılığıyla vermeye başlamıştır.
1894’te İngiltere’de dört Hemşire tarafından Royal Central Institute of Gymnastics kuruldu.1913’te Yeni Zelanda’da Otago Üniversitesi’nde Fizyoterapi Okulu açıldı.1921’de Amerika’da Mary Mcmillan tarafından ilk Fizyoterapi Derneği kuruldu. Günümüzdeki adı American Physical Therapy Association’dır. (APTA).
Modern anlamdaki tarihçe 19. yüzyılda İngiltere ve Amerika’da başlamıştır. Bu yüzyılın başında gelişen poliomyelit epidemisi ve 1. Dünya Savaşı, modern fizyoterapi mesleğinin başlamasını sağlayan önemli nedenler olmuş ve mesleğin gelişimi Ortopedistlerin yardımı ile gerçekleşmiştir.
19. yüzyılın sonlarına doğru teknolojinin gelişimi ve küresel ölçekteki etkileri sonucu, fizyoterapi alanındaki gelişmeler hızlanmıştır. Klinik uygulamalarda ortaya çıkan gelişimi, meslekte özelleşme, kanıta dayalı bilimsel çalışmalar ve akademik yapılanmalar takip etmiştir. Günümüzde fizyoterapistler, 112 üye ülke ve 360.000’den fazla üyesi olan Dünya Fizyoterapi Konfederasyonu (WCPT) çatısı altında toplanmıştır.